top of page
Search

EzekiEL Business Review - Acele Etmek ya da Hızlı Davranmak

Er-Razî'ye göre, insanlar aceleci olarak yaratılmışlardır. Yani acelecilik onların huyu ve karakteridir. Himyeri lûgatına göre, insan çamurdan yaratılmıştır. Çünkü "acel" bu lûgata göre çamur demektir. Kelime anlamı olarak da acala Arapça bir sözcük olup "evecenlik" demektir. Acele etmenin zıttını belirten taanni sözcüğü vardır.


Taanni "aceleme etmeme, yavaştan alma, geciktirme" anlamına gelen bir kelimedir. Bu kavramın başka bir anlamı ise "zahmet çekme, fedakarlık etme, yorulma, özveri" demektir. El-Müzenî'nin rivâyet ettiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) "İktisatlı olma, teenni ile, güzellikle ve doğru dürüst hareket etme, peygamberliğin hasletlerindendir" buyurmuştur.


İnsan yapısı gereği bir işi acele getirmeyi çok sever. Çünkü bir işi aceleye getirmek nefsinin işine gelir. Bir işi aceleye getirmek demek: 'oldu bittiye getirmek', 'sonunu düşünmeden hareket etmek', 'swot analiz yapmamak', 'zahmetsiz çalışmak', 'muhasebe etmemek', 'eğil kişilere danışmamak', 'istişare yapmamak', 'kuralsız hareket etmek' demektir.


Bu kısımda acele etme ile hızlı olmayı karıştırmamak gerekir. Hızlı olmak çok önemli ve gerekli bir özelliktir. Hız "çabuk olma"yı belirtir.. Aynı zamanda Farsça bazı değişik anlamları da vardır. Örneğin "sıçrama, hamle, fırlama, kalkma, hareket geçme" gibi... Hızlı olma demek, aslında bir işi yaparken ya da bir projeyi yürütürken veyahutta bir yola giderken oyalanmamak, vakit kaybetmemek demektir. Yani erteleme yapmadan, savsaklamadan, dikkati dağıtmadan planlama dahilinde işleri yüretmenin adıdır.


Acele etmede ise plan, program, muhasebe etme, farklı olasılıkları düşünme yoktur; tam tersine büyük bir sabırsızlık ve tembellik içinde vardır. O sebepten acele edenler zahmetsiz yaşamayı felsefe haline getirmişlerdir. Arapça zahmet "darlık, sıkışma, sancı" anlamları bünyesinde taşır. Hep deriz: 'zahmetsiz rahmet olmaz' diye.. Bir kişi zahmetten kaçıyorsa o kişide akıl kısa, kaslar zayıf ve nefis tembeldir. O kişi daralmaya, sıkılmaya, sıkıştırmaya, hesap vermeye gelemez. Ondan dolayı da bunlar başarısızlıklar ortaya çıktığında sürekli ani kararlar alırlar ve aceleci davranırlar. Böyle tiplerin zahmeti olmadığı için dünyaya getirdikleri eserleri de pek yoktur.


Yukarıda taanni kavramından söz etmiştik. "Acele etmeme, yavaştan alma, geciktirme" anlamına geldiğini de belirtmiştik. Bu anlamlarda bazı yanlış anlaşılmalar olduğunu ve bu yanlış anlaşılmaları düzeltmenin zorunluluğunu söylemek isteriz.


Bir işi yürütürken acele etmeme ve yavaştan alma ne demek? İnsan beyni zihin dediğimiz mekanizma ile düşünür. Zihin bir tarla gibidir. 'Ne ekersen, ektiğini biçersin' mantığı ile çalışır. Zihin aynı zamanda vücudun kasları gibi çalışır. Kaslar güçlü ise düşünme ve fikir üretmede çok verimli olur. Zihin aynı zamanda zahmet ile terbiye olur. Eğer terbiye edilmezse tembelleşir.


Şimdi bir insanın kasları zayıf, aklı kısa ve nefis tembel ise; -zihin tarlası sürülüp ekim dikim yapılmamış, -zihni zahmet ile yoğurulup terbiye edilip kıvama gelmemiş -zihni birçok projede çalışıp, yorulup kaslarını geliştirme yapmamış demektir. Bu kişiler bir işi yavaştan alırken taanni -yavaştan alma- yapmazlar. Zihinlerinde bir işi düşünecek altyapı olmadığından erteleme işlemini yaparlar. Tıpkı 80'lerin Türkiyesi'ndeki çalışmayan memurların 'bugün git, yarın gel' mentalitesi ile iş görürler. Ya da sınav için çalışmayı erteleyen tembel öğrenci gibi davranırlar. O sebeple taanni ile yavaştan almayı karıştırmamak lüzum eder..


Taanni kavramının başka bir anlamı ise "zahmet çekme, fedakarlık etme, yorulma, özveri" demektir. Bir işte acele etme yerine o işin detaylarını derinlemesine çalışarak ekstra özveride bulunursak, zahmet çekerek yorulursak sonunda da doğru bir tercih yapmış oluruz.


Aslında meselenin tüm özeti, hayatımızın her aşamasında zahmeti, özveri ve fedakarlığı, yorulmayı esas alıp hızlı hareket ederek, oyalanmadan faaliyetlerimizi sürdürmektir. Aceleden kaçınıp taanniyi temel felsefe haline getirerek yaşamaktır.


Zeki Uyar



40 views0 comments
Post: Blog2_Post
bottom of page