top of page
Search

Ahlaki Bir Yeti Olan Vicdanı Yakından Tanımak

  • ezuyar
  • Jun 12
  • 4 min read

Yunan oyun yazarı Menander der ki: “Vicdan, içimizdeki Tanrı’nın sesidir.” İmmanuel Kant ise “İnsan, vicdanınının efendisi olmalıdır der. Çoğu felsefi öğretilerde “ahlaki bir yeti” olarak ifade edilir. Hint inanışında ise “kişinin kötü ile iyiyi ayırt etme melekesi” olarak tanımlanır. Tüm dünyadaki toplumlardaki karşılığı ise “içimizdeki doğruyu söyleyen ses” olarak bilinir. Sonuçta vicdan, öyle bir sistem ki belki de dünya üzerinde tüm insanlığın üzerinde uzlaştığı ve güvendiği tek konudur. Geçmişten günümüze, doğudan batıya herkesin başı sıkıştığında sığınınlan tek limanıdır.


Teknoloji ile gelişimini tamamlamış, her türlü bilgiye kolayca ulaşılabilen global bir yaşam alanında alanında uzman ve profesyonel bireyler yetiştirmek çok kolay hale gelmişken, özünü yani doğasını kaybetmiş fertlerin de sayısı gittikçe artmaktadır. Özgeçmişlere dayalı bir anlayışta şirket yönetim felsefesi rakamlara odaklı bir başarı isterken birçok değeri de hasır altına iterek insanlığı büyük bir krizin içine sürükledi. Artık sadece rakamlara değil, aynı zamanda sürdürebililirlik, yeşil ekonomi, insan hakları, hayvan sevgisi, çeşitlilik, kapsayıcılık, adil veya paydaş ekonomi modeli, yönetişim, ırkçılık gibi konular da iş dünyasında çok ciddi bir şekilde tartışmalıdır.

Vicdan olmadan alınan eğitimler küçük insanları doğurur. Bu sebeple vicdanı tanımak günümüz modern dünyasında belki de çok elzem gelen konuların başında gelmelidir. Peki vicdan nasıl tanınabilir?


Vicdan ve Sevgi

Doğayı, varlığı ve insanı sevebilen bir kişi vicdanlı kişiye örnek olarak gösterilebilir. Vicdanın açığa çıkışında sevgi çok önemli bir değerdir. Sevgi, içinde merhamet ve hürmet ile bir araya gelmiş bir tatlı gibidir. Merhamet, bünyesinde affetmeyi, empati yapmayı ve anlayış göstermeyi barındırırken, hürmet ise başkalarının haklarına karşı haddini bilmeyi ve saygı göstermeyi barındırır. Sevginin açığa çıkması için anahtar kelime bağlanmadır. Bizler bir şekilde hayattaki obje ve nesnelere bağlanarak yaşamımızı sürdürüyoruz. Tüm mesele bağlandığımız şeylerin kalitesinin iyi ve güzel olmasıdır.


Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) gibi beyin tarama teknikleriyle yapılan araştırmalar, sevgi ve bağlılık duygularının beynin aynı bölgelerini aktive ettiğini göstermiştir. Bu bölgeler, ödüllendirme ve motivasyonla ilişkili alanlardır. Para gibi maddi bir şeye bağlılık bizi ister istemez çıkar ve menfaat ilişkisine sokarak bizi insanlığımızdan çıkarabilir. Aile, paylaşım, yardımlaşma, iyilik, topluma fayda sağlayacak buluşlar, iyilik felsefesi, değerler, eğitim gibi konular ise bizi sevgiye götürebilir.


Vicdan ve Vücut Bulma

Vücud kavramı vicdan ile ilişkili olan bir kavramdır. Günlük hayatta maddi bedenimizi ifade eden insan gövdesi şeklinde kullanılır. Lakin bu ifade kelimenin kökü itibariyle isabetli bir tanım değildir. İnsanın gövdesi için beden sözcüğü, daha uygun bir tanımdır. Vücut, insanın görünmeyen varlığını, inşa ettiği yapıyı gösteren bir sistemdir. Örnek verecek olursak, bir şahıs, hoşgörü, cömertlik, duyarlılık, civanmertlik, dürüstlük, güvenilirlik, iyilik gibi soyut değerler ile kendi vücudunu inşa eder. Ve o vücut ile varlığından keyif alır. İnsan ürettikçe tatmin olan bir varlıktır. Bu üretimi sadece maddi tarafa kaydırırsa, ihtiraslı bir bireye dönüşür. Tersi durum olursa, hem maddi taraf gelişir, hem de soyut vücut inşa oldukça mükemmel derecede o kişiye keyif ve heyecan verir.


Vicdan, Hesap Verebilirlik ve Adil Karar Verme

Hesap verebilirlik, bireylerin ya da kurumların fiillerinden ve aldığı kararlarından sorumlu tutulması durumudur. Vicdan, karar alıcıları sürekli tetikte tutup her an bir denetleme kurumunda hesap verecek durumda kişileri hazırlar. Örneğin, hesap verebilirlik ve örgütsel adalet ilişkisinin ne düzeyde olduğunu tespit etmek ilgili 337  kişi üzerinden yapılan bir araştırmada, hesap verebilirlik ve örgütsel adalet arasında pozitif yönlü ve istatistiki açıdan anlamlı bir ilişkinin olduğu saptanmıştır. Ayrıca hesap verebilirliğin, örgütsel adalet üzerindeki etkisi incelendiğinde istatistiki açıdan anlamlı olduğu ve hesap verebilirliğin örgütsel adaleti açıklama düzeyinin %50’nin üzerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. (Nieoff ve Moorman, 1993)


İnsan doğası gereği, serbestiyeti hemen manipüle etmeye meyillidir. Bugün ülkemizin en büyük problemlerinden birisi de hesap vermeye ve şeffaf olmaya kapalı olmasıdır. Halbuki dünyadaki ilk on ülkenin sistemi incelendiğinde şeffaflık ve hesap vermenin çok başarılı bir şekilde uygulandığını görürüz.


Vicdan ve Yalan

Sinir bilimcilere göre, vicdanın beyindeki yerlerinden birinin amigdala olduğu söyleniyor. Amigdala, badem şeklinde bir yapıda limbik sistemde yer alan, kişinin korku, kaygı, öfke ve endişe gibi duygu alanlarını yöneten beyindeki bir bölgedir. Kişi, doğru söyleme durumunda, yalan söylemeyi tercih ettiğinde bu bölge faaliyete geçip o kişiyi strese sokar. Hatta yalan makineleri de stres üzerinden bu gölgedeki hareketleri tespit ederek kişinin yalan ya da doğru söylediğini ölçmeye çalışır. Bu nokta çok ilginç, yapılan araştırmalarda, bir kişi yalan söyleyince, bir süre sonra stres salgılanması azalmaya başlıyor. Yani kişi beynini manipüle edebiliyor. Ve vicdanının çalışmasını engelleyebiliyor.


Yalan, öyle zehirli bir sıvıdır ki, tüm damarlarımıza birden intikal ederek bizi anında zehirleyebilir. Ve yalan, vicdanı da susturan en tehlikeli bir silahtır.


Vicdan ve Yapay Zeka

İnsanlık olarak yapay zekâ ve dijitalleşme ile olan etkileşimimiz bireysel ve kolektif bağlamda derinleştikçe, sosyal beceriler ve empati anlamında güçsüzleşeceğimiz de endişe konusu olmaktadır. Bundan mütevellit de duygular ve yapay zekâ ilişkisine odaklanmak büyük önem taşımaktadır (Schwab, 2016 s.113).


Yapay zekâ uygulamaları bir vicdana sahip olabilir mi? Günümüzde bilim insanları bu soruların cevabını arıyor. Bize göre, yapay zekayı insan kodluyorsa, vicdanı da kodlaması gayet mümkündür. Yeterki yapay zeka uzmanlarının ahlaki değerleri ve hakkaniyet duyguları adil bir şekilde devreye girsin. Şu andaki mevcut veri tabanında insanoğlunu duyarlı ve vicdanlı olarak betimleyecek kriterlerin dijital dünyadaki yansıması henüz bulunamadı. Ama bundan sonraki aşamada, vicdanın tanımı ve içeriğindeki kavramlar tek tek belirlenecek ve sisteme geçilecektir.


Sonuç olarak, vicdan öyle bir mekanizmadır ki sadece bizimle iç ses şeklinde konuşmuyor, aynı zamanda kendisine ait irade, zihin, his ve zarif duygularıyla birlikte düşünüyor, akıl edebiliyor, plan yapıyor, senaryo üretiyor, sevinip üzülüyor, bizi bilinçli bir şekilde yönlendiriyor. Tek yapmamız gereken, binlerce yıllık bir sistem olan ve insanlığa hediye edilmiş bu güzel mekanizmayı daha derinden tanıyıp hayatımızın her alanında etkin şekilde kullanmak.

 
 
 

Comments


bottom of page